Yaşlılıkta sağlık ve uzun ömür, birçok insanın hayalini süsleyen bir kavramdır. 101 yaşına giren Fatma Nine, bu hayali gerçeğe dönüştüren ender insanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Çevresindeki herkesin "nasıl bu kadar uzun yaşadığını" merakla sorduğu Fatma Nine, genç yaşlardan itibaren benimsediği bazı sağlıklı alışkanlıklar ve besinlerin onun enerjisini ve sağlığını korumasına yardımcı olduğunun altını çiziyor. Uzun ömrünün sırrını yalnızca bir yaşam tarzına değil, aynı zamanda tükettiği 4 besine borçlu olduğunu söyleyen Fatma Nine’nin önerileri, sağlıklı yaşamı benimsemek isteyenler için oldukça ilham verici. İşte Fatma Nine’nin her sabah mutlaka tükettiği o besinler:
Fatma Nine, zeytinyağını beslenmesinin vazgeçilmez bir parçası haline getirmiş. Zeytinyağının kalp sağlığına olan katkıları ve antioksidan özellikleri, zeytin ağaçlarının ülkesi Türkiye’de yaşayan herkes için bilinen bir gerçek. Özellikle Akdeniz diyetinin temel taşlarından biri olan zeytinyağı, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri açısından zengin olmasıyla bilinir. Bu sağlıklı yağ, kalp hastalıkları riskini azaltırken, yaşlanma karşıtı etkileriyle de dikkat çekiyor. Fatma Nine, sabahları bir kaşık zeytinyağı tüketmenin yanı sıra, salatalarında da sıkça kullanıyor. "Zeytinyağı, benim için sadece bir yağ değil, sağlığımın anahtarı" diyor.
Fatma Nine, yoğurdun da sofralarının en sevilen parçalarından biri olduğunu belirtiyor. Probiyotik özelliği ile bilinen yoğurt, sindirim sistemi sağlığını desteklerken aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Her gün taze yoğurt tüketmenin, sağlık açısından ne kadar faydalı olduğunu vurgulayan Fatma Nine, “Yoğurt, vücudumun dostu. Onun sayesinde sindirim problemlerim hiç olmadı” diyor. Ayrıca yoğurdun içerdiği kalsiyum, kemik sağlığı için de büyük önem taşıyor. Özellikle ileri yaşlarda yaşanan osteoporoz riskini azaltmak için yoğurt tüketiminin artırılması öneriliyor.
Fatma Nine, yoğurdu çeşitli meyvelerle harmanlayarak hem lezzetli hem de sağlıklı bir tatlı alternatifi oluşturuyor. "Çocukluğumdan beri her yemekte yoğurt yerim. Bu alışkanlık beni bugüne kadar taşıdı" diyerek evrensel bir gerçeği de gözler önüne seriyor: Sağlıklı yaşamın sırrı, doğru besinleri hayatınıza dahil etmenizde yatıyor.
Fatma Nine, her öğününde mutlaka sebze tükettiğini belirtiyor. Sebzelerin vitamin ve mineral bakımından zengin olduğunu söyleyen Fatma Nine, “Sebzeyi yemek, doğanın hikayesini soframa taşımak demektir” diyor. Kışın pazardan aldığı taze yeşil sebzeleri, yazın ise kendi bahçesinde yetiştirdiği organik sebzeleri yemeklerine ekliyor. Brokoli, ıspanak, havuç gibi sebzeleri tercih eden Fatma Nine, bu sayede daha enerjik ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünü ifade ediyor. Sebzelerin lif oranı, sindirim sistemini düzenlerken, içerdikleri antioksidanlar da hücrelerin sağlığını koruyor.
Son olarak, Fatma Nine’nin bir diğer vazgeçilmezi de kuruyemişler. Özellikle ceviz ve badem gibi kuruyemişlerin beyin sağlığına olan katkıları, uzunca bir yaşam sürmenin sırrında önemli bir rol oynuyor. “Her gün bir avuç ceviz veya badem yiyorum. Bu, mental sağlığımı da koruyor” diyen Fatma Nine, kuruyemişlerin içerdikleri E vitamini ile yaşlanma karşıtı etkileri olduğunu vurguluyor. Kuruyemişler aynı zamanda sağlıklı yağlar barındırarak kalp sağlığını korumada yardımcı oluyor. Bu da onların, sağlıklı bir yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça gösteriyor.
Fatma Nine, bu 4 besinin yanı sıra temiz su içmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve pozitif düşünmenin de uzun ömründeki diğer önemli etkenler olduğunu ifade ediyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek için yalnızca tüketilen besinlere değil, aynı zamanda psikolojik duruma da dikkat etmek gerektiğini savunuyor. Uzun yaşamanın sırrı, sadece fiziksel sağlığa odaklanmak değil, ruhsal dengeyi sağlamakta da yatıyor.
101 yaşındaki Fatma Nine, sağlıklı yaşamın anahtarlarını genç nesillere aktarırken, gerçek bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Onun hikayesi, sağlıklı beslenmenin ve pozitif bir yaşam tarzının, yaşlılıkta bile nasıl fayda sağladığını gözler önüne seriyor. Umut ve enerji dolu bu yürüyüşünde, hepimize hatırlatıyor ki sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, sadece uzun yaşamak değil, aynı zamanda her anı dolu dolu yaşamak anlamına geliyor.