İstanbul'un karmaşası içinde kaybolmuş bir cennet köşesi, 10 metrekarelik bir dükkan... Burada, saatlerin kalbini, zamanın nefesini hissedebileceğiniz bir dünya sizi bekliyor. Ali Usta, bu küçük dükkanda geçmişe dair pek çok hikaye barındıran saatleri tamir ediyor. Her bir saat, yalnızca işlevsel bir nesne olmanın ötesinde, zamanın izlerini taşıyan birer sanat eseri. Zamanı durdurmadan, hatıraları yeniden canlandırmak için yoğun bir çaba sarf eden Ali Usta, sokaktaki insanlar arasındaki o kaybolmuş bağları yeniden tesis ediyor gibi.
Ali Usta'nın dükkanında her saat, kendi hikayesini anlatıyor. Dükkanın kapısından girdiğinizde, eski zamanların rutubetli havası, eski metal kokusu sizi sarıyor. Gözlemlenen her nesne, tarih dolu bir anıyı içerisinde barındırıyor. Örneğin, 1940'ların sonlarından kalma bir duvar saati; o zamanlarda sahip olduğu yerin ve zamanın ruhunu taşırken, aynı zamanda farklı yaşamların izlerini de taşıyor. Ali Usta, bu saatler üzerinde yaptığı ustaca tamirlerle, yine o çağlara ait anıları ve duyguları geri getiriyor.
Her bir saat tamiri, Ali Usta için yalnızca iş değil; aynı zamanda bir sanat. Günümüzde çoğu insan, zamanın hızına kapılarak eski eşyalarının değerini anlamakta zorlanıyor. Ancak Ali Usta, kurumuş pillerin, çatlamış camların ve silinmiş kolların ardında yatan derin anlamları görüyor. Her tamir işleminde, eski saatlerin gelecekte de var olmaları için savaşıyor. Bu saatlerin içinde kaybolmuş olan zamanları geri getirmek adına gösterdiği çaba, onun işini sadece bir tamirat olarak değil, adeta bir tarihi koruma faaliyeti olarak algılamasına yol açıyor.
Ali Usta, tamirat sürecine her saatle ayrı bir sayfadan başlıyor. Öncelikle saatlerin mekanizmalarını inceleyerek, çözümler arıyor. Lakatlarını, yaylarını ve küçük dişlilerini dikkatle elden geçirerek, her bir parçanın geçmişinin izlerini anlamaya çalışıyor. Dükkanında sadece eski saatleri değil, aynı zamanda geçmişin izlerini ve anılarını da tamir ediyor. Mesela; üzerine bir tarih veya birinin isminin yazılı olduğu bir bilezik saatin hikayesini öğrenmek, ona daha fazla ilham veriyor. Her saat, sanki zamanın kapısında durarak, bir gençlik heyecanı taşıyor.
Ali Usta’nın dükkânına gelen birçok insan, sadece saat tamir etmeye değil, aynı zamanda kaybettiği bir anıyı yeniden bulmaya da geliyor. Bir saat, bir yakınının hatırası olabilir, başka bir saat ise geçmişteki güzel günleri hatırlatan bir nesne. Ali Usta, her onarım sürecinde yalnızca bir saat tamiri gerçekleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda insanlara duygusal bir destek de sunuyor. Tamir edilen her saate birlikte geri dönüşüyor.
Bu küçük dükkân, ağırbaşlı saatler ve tarih içinde kaybolmuş olan anıları yeniden diriltmek için çabalayan bir yer oldu. Ali Usta'nın kişisel dokunuşu, her saatin ruhunu onarıp, ona yeniden hayat vermek için sebat ettiğini gösteriyor. Günümüzde teknoloji devrimleri ve modern saatçilik hızla gelişirken, Ali Usta'nın küçük dükkanında yaşanılanlar, geçmiş zamanlardan gelen özgün ve samimi bir tat kalıyor. Her saat, yeni bir yaşam bulup, yeniden takvim sayfalarını çevirmek için sabırsızlıkla bekliyor.
Sonuçta, geçmişin ve zamanın usta elinde yeniden hayat bulduğu bu mekan, sadece saatlerin değil, aynı zamanda anıların da tamir edildiği bir yer. Ali Usta, bu küçük dükkânında, hayatın akışına tanıklık ederken, bir yandan da insanları eski zamanlara dair umut ve güzelliklerle buluşturuyor. Her bir saat, yaşanmışlıklarla dolu bir geçmişi aklında taşırken, Ali Usta’nın ustalığı sayesinde geleceğe de bir adım atıyor.