Türkiye, FETÖ'ye karşı yürütülen mücadelede büyük bir kararlılık gösterirken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, önemli açıklamalar yaptı. Bakan Yerlikaya, 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle toplam 45 bin 229 personelin ihraç edildiğini duyurdu. Bu açıklama, hükümetin FETÖ'ye karşı yürüttüğü mücadeledeki somut adımları gözler önüne sererken, kamuoyunda ciddi bir yankı uyandırdı.
Bakan Yerlikaya, yaptığı açıklamada, FETÖ ile mücadelenin sadece bir güvenlik meselesi olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir mutabakat süreci olduğunu vurguladı. Bu noktada, ihraç edilen personelin yalnızca güvenlik birimlerinde değil, diğer kamu kuruluşlarında da görev yapmış olduklarına dikkat çekti. "FETÖ, devlet yapısında sızmalar yaparak, milli ve manevi değerlere saldırdı. Biz de bu yapılanmaları çözmek için kararlı adımlar atıyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklanan bu rakam, FETÖ ile mücadelede devletin ne kadar kararlı olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bakan Yerlikaya, ihraç süreçlerinin hukuka uygun olarak yürütüldüğünü ve kişisel hakların dikkate alındığını belirtti. Ancak, bazı eleştirmenler, sürecin adaletli bir şekilde yürütülüp yürütülmediğine dair endişelerini dile getiriyor. Bu nedenle, devletin şeffaflık ilkelerini ön planda tutması önemli bir gereklilik haline geliyor.
FETÖ ile mücadelenin geçmişi, 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe girişimi ile daha da ivme kazandı. O günden bu yana, hükümet, çeşitli önlemler alarak FETÖ'nün toplum içindeki etkisini minimize etmek için çaba gösterdi. Bakan Yerlikaya, bu kapsamda bilhassa eğitim, sağlık ve güvenlik alanlarında çeşitli reformlar yapıldığını, ayrıca sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün desteklerinin sağlandığını dile getirdi.
Bakan, ayrıca "FETÖ ile mücadele, yalnızca güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun işbirliği ile yürütülmelidir" şeklinde bir çağrıda bulundu. Bunun için özellikle eğitim kurumlarının FETÖ'ye karşı daha bilinçli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. "Çocuklarımıza, gençlerimize ve halka FETÖ'nün gerçek yüzünü göstermek zorundayız" diyerek, toplumsal bir farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti.
Son olarak, Yeşil Pasaport, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ve diğer kamu kurumlarıyla ilgili uygulamaların FETÖ’ye karşı mücadeledeki etkilerinin sürekli gözden geçirildiği bilgisini veren Bakan Yerlikaya, "Bu süreçte hem mülakat sistemini hem de diğer tüm sınav süreçlerini daha şeffaf hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Kamuoyunda ise, Bakan Yerlikaya'nın açıklamalarının ardından FETÖ ile mücadelede atılacak yeni adımlar için beklentiler arttı. FETÖ ile mücadelede yaşanan sıkıntıların aşılması için daha geniş kitlelere hitap eden bilgilendirme kampanyalarının ve toplantıların yapılması gerektiği görüşü öne çıkıyor.
Özetle, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın FETÖ ile mücadelede yaptığı açıklamalar, toplumda yankı bulurken, bu mücadelenin devam edeceği mesajını net bir şekilde aktardı. Gelecek dönemde, bu mücadelede toplumsal katılımın artırılması, hukukun üstünlüğünün ön planda tutulması ve yeni stratejilerin geliştirilmesi umuluyor. Bu süreç, Türkiye’nin geleceği açısından kritik önem taşıyor.