Güney Kore’de ilan edilen sıkıyönetim, ülkede siyasi ve toplumsal gerilimleri tırmandırdı. Hükümetin, artan iç güvenlik tehditleri ve ekonomik protestoları gerekçe göstererek aldığı bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Kararın hemen ardından Güney Kore Savunma Bakanı Lee Jong-sup görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Savunma Bakanı’nın istifası, sıkıyönetim kararına ilişkin hükümet içindeki görüş ayrılıklarının işareti olarak değerlendiriliyor. Lee Jong-sup, istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Sıkıyönetim kararının alınış şekli ve uygulanması konusunda derin endişelerim var. Bu süreçte halkın güvenini kaybetmemek adına görevimden ayrılıyorum" ifadelerini kullandı.
Hükümet yetkilileri, sıkıyönetim kararının, ülkenin çeşitli bölgelerinde meydana gelen şiddet olayları ve sivil protestoların kontrol altına alınması için kaçınılmaz olduğunu savundu. Ancak muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, bu adımı otoriter bir yaklaşım olarak eleştiriyor. İnsan hakları grupları ise sıkıyönetim kapsamında uygulamaya konulan kısıtlamaların ifade ve toplanma özgürlüğünü ihlal ettiğini vurguladı.
Başkent Seul’de ve diğer büyük şehirlerde sıkıyönetim ilanından sonra geniş çaplı protestolar düzenlendi. Güvenlik güçlerinin bazı bölgelerde sert müdahalede bulunduğu ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Uzmanlar, sıkıyönetim uygulamasının Güney Kore’nin demokratik kazanımları üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. Hükümetin bu süreçteki şeffaflığı ve halkla kuracağı iletişim, krizin boyutlarını belirlemede önemli rol oynayacak. İstifa eden Savunma Bakanı’nın yerine yeni bir atamanın kısa sürede yapılması bekleniyor.