Cezaevinde geçirilen günlerin ruhsal yükü altında, birçok kişi için mücadele ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir süreç olabilir. Ancak bazıları, bu süre zarfında kendilerini geliştirip yeni beceriler edinmeyi başararak hayata farklı bir pencereden bakıyor. Sinan Yıldız (isimler kurgusaldır), cezaevinde geçirdiği yıllar boyunca yazılım dünyasında kendini geliştirip vasıflı bir yazılımcı haline gelerek hem kendi hayatını değiştirdi hem de insanların bu konuda düşüncelerini sorgulamasına neden oldu. Sinan’ın hikayesi, hapse girenlerin de verimli bir şekilde rehabilite edilebileceğinin bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Sinan, genç yaşlarda bazı kötü alışkanlıklar ve yanlış arkadaşlıklar sonucu hapse girdi. Hapis hayatı, çoğu insan için zorlu bir dönemdir; fakat Sinan için bu dönem, yeni bir yaşam sayfasının başlangıcı oldu. Üzerindeki ağır psikolojik baskıyı hafifletmenin bir yolunu arayan Sinan, hapis cezasının başlangıcında sıkça duyduğu 'Yazılım geliştirici olmak istiyorum' hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti.
Cezaevi kütüphanesinde bulduğu bilgisayar, Sinan’ın hayatını değiştiren ilk adım oldu. İnternete erişim imkanı buldukça, online kurslar alarak ve çeşitli kitaplarla kendini geliştirerek yazılım dünyasına adım attı. Java ve Python gibi temel programlama dillerini öğrenmeye başladığında, her geçen gün kendisini daha da geliştirdi. Geçirdiği zamanı değerlendiren Sinan, sadece teknik bilgi kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda yöntemsel düşünme becerisini de geliştirmeye başladı.
Cezasını tamamlamak üzereyken, cezaevi yönetimi tarafından düzenlenen bir seminerde Sinan, yazılım alanında elde edeceği gelir ve istihdam olanakları hakkında bilgi aldı. Seminer sonunda, sektörün ihtiyacı olan nitelikli yazılımcılara olan talep ve bu alandaki kazançlar ile ilgili bilgiler edindi. Sinan’ın bu bilgileri duyduğu andan itibaren bakış açısı tamamen değişti. Çok geçmeden, mezun olduğu yazılım kursu aracılığıyla staj imkanı buldu ve burada kendini daha da geliştirme fırsatı yakaladı.
Sinan, aynı zamanda diğer mahkumlara da yazılım öğrenme fırsatını aktardı. Sürekli olarak yazılım geliştirme ile ilgili dersler veren Sinan, bilgi birikimini paylaşarak diğer hükümlülerin de hayata tutunmalarına yardımcı olmaya çalıştı. Birçok mahkum, onun sayesinde yazılım dünyasına ilgi duymaya başladı. Bonkör bir şekilde bilgi paylaşmanın getirdiği mutluluk, Sinan’ın hapis hayatını daha da anlamlı hale getirdi.
Cezasını tamamladıktan sonra dışarı çıktığında, yazılım alanında birkaç proje üzerinde çalışarak kazanç sağlamaya başladı. İlk iş teklifini aldığında, İK uzmanlarının o gözleriyle yazılımcıyı değerlendirdiği anı hâlâ hatırlıyor. “Ne kadar kazandığını duyanların gözleri açılıyor” diyen Sinan, yıllar boyunca hapis hayatının verdiği zorlukların yerini şimdi ekonomik bağımsızlığın aldığını belirtiyor.
Üzerinde çalıştığı projelerle ilgili müşterilerine sağladığı faydayı gördükçe özgüveni artan Sinan, demir parmaklıklar arkasındaki hayatının kendisine kazandırdığı dersleri unutmuyor. Eski yaşamına dair bir daha geri dönmeyeceğini iddia eden Sinan, şimdi yeni fikirler ve projeler üzerinde çalışarak yazılım alanında adını duyurmanın peşinde koşuyor. Hem geçmişiyle yüzleşen hem de yazılım dünyasının bir parçası olan Sinan, birçok kişiye ilham veriyor.
Sonuç olarak, Sinan Yıldız gibi örnekler, hayatın zorluklarının bazen dönüm noktalarının başlangıcı olabileceği gerçeğini sergiliyor. Hapis hayatı, bazı insanlar için kötü bir deneyim gibi görünse de, Sinan gibi azimli ve kararlı bireyler için fırsatlar sunabiliyor. Sinan’ın hikayesi, yazılım dünyasında kazanç sağlamanın getirdiği özgüvenin yanı sıra, öğrenmenin ve gelişmenin her zaman mümkün olduğunu göstermekle kalmayıp, aynı zamanda toplumdaki önyargıları da sorgulatıyor.