Son dönemde artış gösteren hava saldırıları, Ortadoğu'da gerginliğin tırmanmasına yol açarken, Türkiye'nin tanınmış diplomatı ve barış aktivisti Keçeli, İsrail'in Suriye üzerinde gerçekleştirdiği saldırılara son vermesi gerektiğini ifade etti. Keçeli, bölgede yaşanan çatışmaların, uluslararası barış ve güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu dile getirerek, İsrail'in bu eylemlerinin durdurulması noktasında acil önlemlerin alınmasını talep etti. Söz konusu açıklama, dünya genelinde dikkat çeken tepkilere yol açtı.
İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırıları, uzun bir tarihi arka plana sahiptir. 1948'de kurulan İsrail devleti ile Arap komşuları arasında yaşanan savaşlar, Suriye ile İsrail arasındaki ilişkilerdeki karmaşayı derinleştirdi. 1967'deki Altı Gün Savaşı ile Golan Tepeleri'nin işgali, bu durumun en somut örneklerinden birini oluşturdu. Bugün Suriye'nin iç savaş durumu, İsrail'in stratejik hesaplamalarını daha da karmaşık hale getirerek, bu süreçte Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan hava saldırılarının sıklığını artırmıştır.
Keçeli, bu tür saldırıların bölgedeki istikrarı tehlikeye attığını ve sivil halkın hayatını riske soktuğunu belirtti. Barışçıl bir çözümün sağlanması adına, tüm tarafların diyalog yoluna gitmesi gerektiğinin altını çizen Keçeli, uluslararası toplumun da bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiğini ifade etti. “Sivil halkın çaresizliği, tüm dünya tarafından görülmeli. Israrlı bir şekilde sürdürülen saldırılar, barış sürecini ağır şekilde yaralıyor” ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumun, Suriye meselesine dair çözümler üretmesi gerektiği konusunda birçok uzmanın hemfikir olduğu biliniyor. Keçeli, insani boyutların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Sivil kayıpların önlenmesi için acil önlemlerin alınması gerektiğini belirten Keçeli, Birleşmiş Milletler'ün daha aktif bir rol üstlenmesini talep etti. “Savaşların kazananı olmuyor. Herkes kaybediyor. Bu yüzden diplomasinin önemine bir kez daha vurgu yapmalıyız” diye konuştu.
İsrail'in, uluslararası hukuk ve insan hakları çerçevesinde davranmasının elzem olduğunu ifade eden Keçeli, ayrıca Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesinin de bölgede kalıcı bir barış için şart olduğunu belirtti. Ortadoğu'da sürdürülen facı yansımaların sadece Suriye ile sınırlı kalmayıp, diğer komşu ülkeleri de tehlikeye soktuğunu dile getiren Keçeli, “Barışı sağlamak adına atılacak her adım, sadece bölge için değil, tüm dünya için önemli bir kazanım olacaktır” dedi.
Sonuç olarak, Keçeli'nin çağrısı, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesi için bir fırsattır. Savaşların, nefreti körüklediği ve kalıcı bir barışa ulaşmanın zorluklarını gözler önüne serdiği günümüzde, diplomatik çözüm yollarının öne çıkması gerekiyor. Keçeli, "Artık yeter. Barışa giden yol ancak diyalog ve anlayış ile mümkün" diyerek, tüm dünyaya bu mesajı iletmeyi bir görev kabul etti.