Ramazan ayı, hem manevi hem de sosyal açıdan birçok gelenek ve göreneğin yaşandığı, dostlukların pekiştiği özel bir dönemdir. Bu dönemde iftar sofralarında yerini alan tatlılar ise ayrı bir öneme sahiptir. İftarın vazgeçilmezleri arasında yer alan tatlılar, özellikle geleneksel lezzetleri arayanlar için birçok seçeneği bünyesinde barındırmaktadır. Ancak dikkat çeken bir gerçek var ki, bu yıl Ramazan'da en çok tercih edilen tatlıların kilosu bin 100 liradan başlıyor. Bu yüksek fiyatlar, tatlı severlerin aklında birçok soru işareti bırakıyor.
Ramazan ayı boyunca sofraların vazgeçilmezi olan tatlılar, sadece zevkle tatmakla kalmayıp aynı zamanda geleneksel unsurlar da taşımaktadır. Baklava, kadayıf, güllaç gibi geleneksel tatlılar, özellikle Ramazan'ın manevi atmosferine en uygun seçenekler arasında yer alıyor. Bu tatlıların her biri farklı malzemeler ve ustalık gerektiren tarifler ile hazırlanıyor. Ancak son yıllarda bir değişim gözlemleniyor; lüks malzemelerle yapılan ve özel hazırlanış şekilleri ile dikkat çeken tatlılar, iftar sofralarının baş köşesine kurulmayı başardı.
Özellikle bin 100 lira gibi rakamlarla satılan tatlılar, içerdiği malzemeler ve artan maliyetler açısından ciddi bir yükseliş göstermekte. Geleneksel tatlıların dışındaki bu tür özel tatlılar, genellikle şık restaurant ve pastanelerde oldukça fazla talep görmekte. Bu durum, müşterilerin hem kaliteli ürün arayışını hem de estetik sunum beklentilerini yansıtmaktadır. İşte bu noktada, Ramazan tatlıları arasında Bakırcıoğlu adlı pastanenin özel fıstıklı baklavası ve Mor Bakkal’ın şık sunumuyla dikkat çeken antep fıstıklı güllaçları sıklıkla tercih ediliyor.
Tatlı fiyatlarının bu denli yükselmesi, birçok faktöre bağlı. Öncelikle, ülkemizdeki fıstık ve ceviz gibi malzemelerin fiyatlarının artması bu durumun başlıca sebeplerinden biri. İkinci olarak, işçilik maliyetlerindeki artış, tatlı üretiminin de maliyetini doğrudan etkiliyor. Ayrıca, pandemi sonrası piyasalardaki dalgalanmalar ve enflasyon oranlarının yükselmesi, bu lüks tatlıların fiyatlarını etkilemiş durumda. Kaliteli malzemelerin yanı sıra ustalığın ve deneyimin de önemli olduğu bu tatlıların fiyatlarını belirleyen başka bir faktör de sunumlarıdır. Göz alıcı sunum ve ambalajlama ile dikkat çekmeyi başaran markalar, bu şekilde fiyatlarını artırabiliyor.
Ramazan ayı boyunca, tatlıya olan ilginin artması ve iftar sofralarını süsleyen bu lüks tatlılara olan talep, markalara yeni promosyon ve kampanya fırsatları sunuyor. Ancak, tatlı severlerin bu yüksek fiyatlardan etkilenmemesi adına, denemek için özel günlerde daha uygun fiyatlarla sunulan alternatif tatlıları da tercih etmeleri mümkün. Yerel pastanelerde daha uygun fiyatlarla elde edilebilecek tatlılar, hem lezzet hem de bütçe dostu bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Ramazan ayında tatlıların sadece bir çeşit ürün olmanın ötesinde, kültürel bir paylaşım aracı olduğunu unutmamak gerek. Herkesin evinde yapılabilecek basit ama lezzetli tatlılar da var. Özellikle ev kadınları tarafından hazırlanan, az maliyetle yapılabilen klasik ev tatlıları, bu dönemde de unutulmuyor. Revani, şekerpare, sütlaç gibi tatlılar, hem misafirleri hem de aileyi bir araya getiren bir öğe olarak önem taşıyor.
Sonuç olarak, Ramazan ayı boyunca tatlıların hem lezzeti hem de görselliği ile dikkat çeken bir unsur haline gelmesi, kültürel ve sosyal paylaşımların artmasına olanak sağlıyor. Bin 100 liradan başlayan fiyatlarla lüks tatlılar, tatlı severlerin yaşadığı değişimi gözler önüne sererken, unutulmaması gereken bir diğer önemli noktada, geleneksel ve ev yapımı tatlıların bu özel dönemde her zaman yer bulabileceğidir.