Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), dualar ve anılarla dolu bir gündemle Sırrı Süreyya Önder'i andı. Geçmişte Türkiye'nin barış sürecine katkıları ile tanınan Önder, siyaset sahnesinde bıraktığı izler ile hala hatırlanıyor. Anma programında konuşan TBMM Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Sırrı Süreyya Önder'in terörsüz bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda önemli adımlar attığını belirtti. Kurtulmuş, bu sürecin toplumda oluşturduğu etkileri ve Önder'in bu hedefe ulaşmak için gösterdiği çabaları dile getirdi.
Sırrı Süreyya Önder, 1990'larda Türkiye'de yaşanan siyasi ve toplumsal değişimlerin öncülerinden biri olarak biliniyor. Özellikle barış süreci çerçevesinde attığı adımlar ile dikkat çeken Önder, Kürt sorununa dair sağduyulu yaklaşımı ile takdir toplamıştı. TBMM'deki anma programında, katılımcılar başta Önder'in barışçıl tutumu olmak üzere, onun bu süreçteki katkılarını hatırladı. Kurtulmuş, "Sırrı Süreyya Önder, bir insanın barış için neler yapabileceğinin en güzel örneğini sergiledi" diyerek, anmanın anlamını ve önemini vurguladı.
TBMM'deki konuşmasında Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefinin bir milletin barışa olan özlemi olduğunu dile getirdi. Sırrı Süreyya Önder'in bu konuda sunduğu önerilerin ve yürüttüğü müzakerelerin çok kıymetli olduğunu ifade etti. "Bir ülkenin huzur içinde yaşaması; toplumun her kesiminin kendi kimliğini özgürce yaşayabilmesine bağlıdır" diyen Kurtulmuş, bu bağlamda Önder'in çabalarının önemini bir kez daha ortaya koymuş oldu. Konuşmasında aynı zamanda, bu süreçte toplumun tüm kesimlerinin katılımının kritik olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Sırrı Süreyya Önder'in çalışmalarının bugün bile toplumda yankı bulduğunu belirtti.
Anma programında yer alan diğer katılımcılar da Sırrı Süreyya Önder'in insanlık hali ile o insanlara ne kadar dokunduğunu, nasıl bir miras bıraktığını dile getirdiler. Önder'in, barış, diyalog ve uzlaşı alanındaki gayretleri nedeniyle birçok kesim tarafından saygı ve sevgi ile anıldığını belirten katılımcılar, bu tür anmaların teşvik edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Zira bu tür anmalar, geçmişte yaşanan travmaları unutmamak ve geleceğe daha umutla bakabilmek için bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Sırrı Süreyya Önder'in bıraktığı mirasın en önemli unsurlarından biri de, fikirlerini cesurca savunabilen bir nesil yetiştirmek oldu. TBMM'deki anmada, bu cesaretin ve kararlılığın her bireyde bulunması gerektiği mesajı verildi. Kurtulmuş'un konuşması, sadece geçmişi yâd etmekle kalmayacak, geleceğe dair umut dolu bir mesajı da beraberinde getirdi. "Bugünkü hedeflerimizi belirlerken geçmişten ders almayı unutmamalıyız" diyerek, gelecekteki barışçıl adımlara yönelik umutlarını dile getirdi.
Sırrı Süreyya Önder anmasının, toplumu bir araya getiren, ortak bir dil geliştiren ve barışçıl bir davranış biçimini teşvik eden bir etkinlik olması gereken göz önüne serildi. Kurtulmuş, "Bugün burada yapılan anmalar, asla unutulmaması gereken bir geçmişin hatırlanması için gerekli" vurgusunu yaparak, anmanın anlamını derinleştirdi. Geçmişte yaşananlardan öğrenmeye ve geleceği daha güzel kılmak için hep birlikte çalışmaya çağırdı.
TBMM'deki anma programı, Sırrı Süreyya Önder'in hayatı ve çalışmaları üzerine yapılan yorumlar ve değerlendirmelerle devam etti. Sırrı Süreyya Önder, terörsüz bir Türkiye yolunda attığı cesur adımlarla, bugün hala gündemde ve hatırlanmaya devam ediyor. Kurtulmuş ve diğer katılımcılar, Önder'in mirasının sadece bir anma olarak değil, Türkiye'nin geleceğine yönelik bir çağrı olarak algılanması gerektiğini ve bu bağlamda, toplumsal barışın sürdürülmesinin önemini bir kez daha vurguladılar.
Anma programının sonunda, TBMM'de terörsüz bir Türkiye konusunda fikir alışverişinde bulunulması, toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek barışçıl bakış açıları geliştirilmesi yönünde çağrıda bulunuldu. Sırrı Süreyya Önder’in ruhu, anıldığı bu gibi etkinliklerle yaşatılacak ve geleceğe ışık tutmaya devam edecek.