Türkiye’nin dış politikada etkileyici duruşunu pekiştiren anlardan biri, 2023 BRICS Zirvesi’nde gerçekleşti. Türkiye’nin İletişim Bakanı Fahrettin Fidan, zirvede yapay zeka konusunu gündeme getirerek bu teknolojinin olası tehlikelerinden ve gerekliliklerinden bahsetti. Yapay zekanın gelişiminin hızlı bir şekilde devam ettiği günümüzde, bu teknolojinin birçok alanda yaşamı kolaylaştırması beklenirken, bunun yanı sıra bazı riskleri de beraberinde getirdiği iddiaları dikkat çekiyor. Fidan’ın açıklamaları ise bu bağlamda son derece önemli ipuçları ortaya koyuyor.
Bakan Fidan, yaptığı konuşmada yapay zekanın kontrolsüz bir şekilde büyümesinin sadece bireyler için değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik için de ciddi tehditler oluşturabileceğini vurguladı. BRICS ülkelerinin liderleri olan Rusya, Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın yanı sıra Türkiye’nin de yer alması, bu konunun ne denli önemli olduğu gerçeğini pekiştiriyor. Fidan, “Yapay zeka, elimizde muazzam bir güç barındırıyor. Ancak bu gücün kontrol altında tutulması hayati öneme sahip.” ifadelerini kullanarak, global düzeyde yapay zeka uygulamalarının belirli standartlar ve etik ilkeler ile şekillendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu noktada, yapay zekanın sadece teknik bir araç değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal dinamikleri de etkileyen bir unsur olduğunu belirtmek gerekiyor. Fidan, yapay zekanın tahakküm aracı haline gelmemesi için ülkeler arasında iş birliğinin ve bilgi alışverişinin önemine işaret etti. Birçok ülke, bu geçiş döneminde yeni ve etkili regülasyonlar geliştirme çabası içinde. Fidan, “Hükümetler, yapay zeka teknolojilerinin benimsenmesini teşvik ederken, aynı zamanda bu teknolojilerin olumsuz etkilerini de minimize etmek için yapıcı yaklaşımlar benimsemelidir.” dedi.
2023 yılında gerçekleştirilen BRICS Zirvesi, ülkelerin iş birliği yapmak için bir araya geldiği önemli bir platform oldu. Fidan'ın yapay zeka ile ilgili konuşması, zirve sırasında dikkat çeken birçok konu arasında ön plana çıktı. BRICS ülkeleri, hızla gelişen teknoloji alanında nasıl bir strateji izlemeleri gerektiği üzerine tartışmalar yürüttü. Bu tartışmalar içerisinde yapay zeka, sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmanın vazgeçilmez bir unsuru olarak değerlendirilmektedir.
Fidan ayrıca, yapay zekanın insan gücünün yerini almasının önlenmesi için etkili önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. “Yapay zeka, insan potansiyelini tamamlayabilir ama asla onun yerini alamaz”, diyen Bakan, insan odaklı bir teknoloji vizyonunun benimsenmesinin önemine vurgu yaptı. Yapay zeka uygulamalarının geçtiğimiz yıllarda istihdam üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Fidan, bu alanın geleceği için ne denli dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Hükümetlerin yapay zeka projelerine yatırım yaparken, sosyal politika stratejilerini de göz önünde bulundurması gerektiği konusu üzerinde durdu.
Tüm bunların yanı sıra, Fidan’ın yapay zeka ve diğer teknolojilerin, eğitim alanında nasıl bir dönüşüm yaratabileceği konusundaki düşünceleri de merak uyandırıyor. Bu zirvede, eğitim teknolojileri ile yapay zeka entegrasyonu üzerine de geniş bir perspektif sunuldu. Eğitimde yapay zekanın kullanımı, kişisel öğrenme deneyimlerini geliştirmeyi vaat ediyor. Ancak bu bağlamda da dikkat edilmesi gereken etik ve sosyal normların belirlenmesi gerektiği ifade edildi.
Sonuç olarak, BRICS Zirvesi’nde yapılan tartışmalar, yapay zekanın global düzeydeki etkileri ve bunun kontrol altına alınma yolları üzerine önemli ipuçları sağlamaktadır. Fidan’ın açıklamaları, yapay zeka konusunda uluslararası iş birliği ve standardizasyonun gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sererken, gelecek için ne denli hazır olmamız gerektiği sorusunu da gündeme getiriyor. Yapay zeka ile ilgili tedbirlerin alınması, eğitime yönelik yeniliklerle desteklenmesi ve sonuç olarak insanların hayat kalitesinin artırılması amacıyla uluslararası düzeyde gösterilecek çabaların önemi, gün geçtikçe artmaktadır.