Son zamanlarda Ortadoğu'daki gelişmeler, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekerken, İsrail’in dış politikadaki dinamik değişimleri de gündeme geliyor. İsrail Başbakanı’na bağlı bir bakan, Abraham Anlaşmaları çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri'ne gitme kararı aldı. Bu ziyaret, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgedeki jeopolitik denklemleri de etkilemeyi amaçlıyor. İşte detaylar...
Abraham Anlaşmaları, 2020 yılı Eylül ayından itibaren bölge ülkeleri arasında sağlanan normalleşme anlaşmalarını ifade etmekte. İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile imzaladığı bu anlaşmalar, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemi simgeliyor. Anlaşmalar, bölgedeki ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi, ekonomik işbirliklerinin artırılması ve güvenlik alanında işbirliklerinin güçlendirilmesi amacıyla oluşturulmuştu. Ancak anlaşmaların sürdürülebilirliği ve derinliği, ilerideki gelişmelere bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor.
İsrailli bakanın ABD’ye yapacağı ziyaret, Amerika’nın Ortadoğu'daki rolünü ve etkisini yeniden değerlendirmemiz için önemli bir fırsat sunuyor. Bakanın, Abraham Anlaşmaları'nın geleceği hakkındaki görüşmeler, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin hangi yönde ilerleyeceği açısından değil; aynı zamanda bölgedeki diğer müttefiklerin ve rakiplerin de pozisyonlarını etkileyecek. Özellikle İran’ın nükleer çalışmaları, Filistin meselesi ve Suriye’deki iç savaş gibi konuların masaya yatırılacak olması, bu ziyaretin gündemini şekillendirmekte.
Geçtiğimiz dönemde yapılan görüşmelerde, İsrail’in komşu ülkeleriyle var olan gergin ilişkilerini düzeltme çabaları da dikkat çekmektedir. Bu çabaların, sadece diplomatik düzlemde kalmayıp ekonomik işbirliklerine de yansıması bekleniyor. Ziyaretin, Türkmenistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerin de katılımıyla genişletilerek Ortadoğu’da bir barış ve işbirliği platformu oluşturma yönünde adım atacağı speak ediliyor.
Bunun yanında, Amerikan hükümetinin, bölgedeki demokrasi ve insan hakları konularındaki tutumları da bu görüşmeler sırasında ele alınacak. Ekonomi ve güvenlik alanındaki müzakereler kadar, siyasi ve sosyal meselelerin de gündemde olacağı öngörülüyor. Bakalım, bu ziyaret, Ortadoğu’da yeni bir dönemi başlatacak mı, yoksa mevcut sorunları daha da derinleştirecek mi?
İsrail'in önümüzdeki dönemde, Abraham Anlaşmaları’nın sürdürülebilirliğini sağlamak için atacağı adımlar ve bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkilerinin nasıl şekilleneceği, dünya genelinde merakla takip edilecek. ABD’nin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ise Ortadoğu’nun geleceği açısından belirleyici olacaktır. Sonuç olarak, bu ziyaretin sonuçları yalnızca ilgili ülkeleri değil, tüm bölgeyi ve uluslararası siyaseti etkileyebilir.