Yenidoğan Çetesi olarak bilinen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran davada, tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül mahkemede yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Gürül, suçlamaları reddederek masum olduğunu savundu ancak ortaya çıkan yeni deliller ve iddialar davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte.
Dava, yeni doğan bebeklerin yasa dışı şekilde ailelerinden alınıp başka kişilere verilmesiyle ilgili olarak açılmıştı. İddianameye göre, çetenin içinde sağlık personelinden kamu görevlilerine kadar pek çok kişi yer alıyor. Mahkeme, Mehmet Gürül’ün bebeklerin kayıt işlemleri sırasında sahte evrak hazırladığı iddiasıyla yargılanmasına devam ediyor.
Mahkemedeki savunmasında Gürül, "Ben yalnızca görevimi yaptım. Bebeklerin başka ailelere verildiğinden haberim yoktu. Suçlamalar tamamen asılsızdır," ifadelerini kullandı. Ancak, savcılık makamı, Gürül’ün çetenin aktif bir parçası olduğuna dair ellerinde deliller bulunduğunu iddia etti. Savcılık, sanığın sahte doğum belgeleri hazırlayarak çetenin faaliyetlerine yardımcı olduğunu öne sürdü.
Davada tanık olarak dinlenen bir hemşirenin ifadesi ise tüyler ürpertti. Tanık, Gürül’ün çetenin liderleriyle sık sık iletişim halinde olduğunu ve bebeklerin transfer sürecinde aktif rol aldığını iddia etti. Mahkeme, tanık ifadeleri ve mevcut deliller doğrultusunda dosyayı incelemeye devam ediyor.
Duruşma, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Mahkeme heyeti, sanıkların adil bir şekilde yargılanması için ek süre talep etti. Yenidoğan Çetesi davası, toplumsal vicdanı derinden yaralayan detaylarıyla yargı sürecinin devam ettiği en dikkat çekici davalardan biri olmaya devam ediyor. Bir sonraki duruşmanın önümüzdeki ay yapılması planlanıyor.